Salı , 5 Kasım 2024

Hastanın ‘Suratsız doktor’ sözleri hakaret sayılmadı

Aile hekimine giden hasta, sağlık çalışanının muayene etmemesi ve ilaç da yazmamasının üzerine, ‘suratsız’ diyerek tepki gösterdi. Vatandaş hakkında verilen mahkumiyet kararı ise yüksek mahkeme tarafından, ‘Hakaret sayılmaz’ denilerek bozuldu.

Yargıtay emsal bir karara imza attı…

Ayağındaki rahatsızlık sebebiyle aile hekimine giden B.L., iddiaya göre, doktordan grip için de ilaç yazmasını istedi.

Bunun üzerine aile hekimi, muayene etmeden ilaç yazamayınca olanlar oldu.

“Suratsız doktor…”

Öfkelenen hasta B.L., “İlla yüzüne mi hapşırmam lazım, suratsız doktor.” dedi.

Sinirlerine hakim olamayan hasta, koridora çıkarak, “Bu ne biçim doktor.’” şeklinde sözler sarf etti.

Doktorun şikayeti üzerine B.L. hakkında Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Hakaret’ suçlamasıyla dava açıldı.

“Hakaret değil”

Mahkeme; sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, anılan maddenin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 7 bin TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

Kararı sanık avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 4. Ceza Dairesi girdi. Oy birliği ile alınan kararda; sanığın ‘suratsız doktor‘ ifadesinin hakaret olmadığı vurgulandı.

“Zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir”

Kararda şu ifadelere yer verildi:

“Sanığın katılan doktora ayağındaki rahatsızlık nedeniyle muayene olduğu muayene sonucunda katılanın kendisine reçetesini yazdığı ortadadır. Ancak sanığın daha sonradan doktordan grip ilaçlarını yazmasını da istediği, bunun üzerine doktorun kendisini muayene etmesi gerektiğini söylemesine rağmen ‘İlla yüzüne mi hapşırmam lazım, suratsız doktor.’ dediği ardından da koridora çıkarak ‘Bu ne biçim doktor.’ şeklinde sözlerine devam ettiği böylece üzerine atılı suçu işlediği mahkemece kabul edilmiştir. Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.

“Saygınlığını rencide edici boyutta değil”

Olay günü sanığın, katılana söylediği kabul edilen sözlerinin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, hukuka aykırıdır.”

Bir yanıt yazın