Cuma , 6 Aralık 2024

Uykusuz geceler hayatınızı karartmasın

Sadece horlama gibi görülüp çoğu zaman önemsenmeyen uyku bozuklukları, kalp krizi, tansiyon ve şeker hastalıklarına yol açabiliyor

Gece nefes kesilmesi ve horlama gibi şikayetlerle ortaya çıkan uyku bozukluklarının, sadece uyku kalitesini etkilemediği birçok ciddi hastalığa yol açtığı bildirildi.

Türk Uyku Tıbbı Derneği Seçilmiş Başkanı ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Aksu, yaptığı açıklamada, uyku bozukluğunun kişinin sadece gece uykusunu ve uykudaki bozulmaya bağlı olarak gündüz uykusunu etkilemekle kalmadığını, aynı zamanda başka hastalıkların da ortaya çıkmasına neden olduğunu belirtti.

Kalp krizleri veya beyin felçlerinin daha çok sabaha karşı olmasının nedeninin uyku bozukluğu olduğunu ifade eden Aksu, şu bilgileri verdi:

”Uyku bozukluğu, sadece kaliteli uykuyu engellemekle kalmıyor. Uyku bozukluğu obstrüktif uyku apnesi sendromu (uykuda horlama ve nefes durması) ve huzursuz bacaklar sendromu adı verilen hastalığa neden oluyor. Uyku bozukluklarında değişik etkilere bağlı olarak gece kısa uyanıklıkların olması kalp damar ve beyin damar hastalıkları yani felçlere yol açıyor. Uyku apne sendromu tedavi edilmezse insanların yaşam süresi, bu hastalığı olmayanlara göre belirgin şekilde daha kısa. Kalp krizlerinin sabaha karşı daha çok olmasının veya felçlerin gece daha çok olmasının nedeni de bu hastalarda daha önceden tanı konulmamış uyku apne sendromunun var olmasıdır.”

Uyku apne sendromu yaşayan insanlarda kalp damar hastalıklarına neden olan faktörlerin ciddi şekilde arttığını dile getiren Aksu, ”Bu hastalarda gece boyunca kalp krizine neden olan birtakım maddelerin sentezi artıyor, daha fazla sentezlendiği için özellikle sabaha karşı saatlerde kalp krizleriartıyor” dedi.

Gece horlama ve nefes durmalarıyla kendisini gösteren hastalıkta ayrıca tansiyon yüksekliği ve şeker hastalığının da çok daha sık görüldüğünü ifade eden Aksu, şöyle devam etti:

”Bu hastalarda enerji metabolizmamızı düzenleyen leptin hormonunun yapısı bozuluyor. Bu durumda kanda daha yüksek düzeyde şeker kalıyor. İnsülin metabolizması bozuluyor ve şeker hastalığına yatkınlık artıyor. Bu kişiler de obezite de önemli bir sorun olarak ortaya çıkar. Uyku apneli kişileri ne kadar zayıflatmaya çalışırsanız çalışın, bu kişiler zayıflayamaz. Bunun nedeni aslında hastalığın kendisidir. Çok yanlış bilinen şekilde şişman kişide uyku sendromunun ortaya çıktığı düşünülür. Aslında bu doğru değil. Şişman kişide uyku apnesi sendromunun olmasının nedeni, uyku apneli sendromlu kişilerin zaten kilo almaya meyilli olmasıdır. Bunun nedeni hastalığın leptin üzerindeki etkisidir. Bu kişiler, ne kadar diyet uygularsanız uygulayın hastalığı tedavi etmediğiniz sürece bu diyet bir işe yaramaz. Uyku apne sendromu, kalp krizi, felç, şeker ve tansiyon hastalıkları için çok önemli risk faktörüdür.”

Uyku apnesinin yumuşak damaktaki kasların beyin tarafından yeteri kadar uyarılamamasından kaynaklandığını hatırlatan Aksu, bu kaslar gevşek olduğu için uyku sırasında nefes kesilmesi yaşandığını kaydetti.

Gece horlaması veya uyuyamama gibi şikayetlerin bu nedenlerle basite alınmaması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Aksu, bu sorunun sistemik olarak tüm bedeni etkileyen bir hastalık olduğunu vurguladı.

Uyku apnesinin, uyku bozukluğu, gece uykuya dalarken bacaklarda yanma ve ağrı, horlama, gündüz uykululuk hali, gece nefes durmaları ve gece terlemesi gibi belirtilerle ortaya çıktığını anımsatan Aksu, şişman ve yaşlı kişilerin bu hastalık için en büyük risk grubunu oluşturduğunu söyledi.

Huzursuz bacaklar sendromu hastalığının ilaçla tedavi edildiğini, obstrüktif uyku apnesi sendromunun tedavisinde solunum destek cihazları kullanıldığını bildiren Aksu, tedavisi mümkün olan uyku bozukluğu hastalığının tanısında geç kalınması durumunda çok ciddi sağlık sorunları yaşandığını sözlerine ekledi.

AA

HT

Bir yanıt yazın