Hekimsen tarafından değerlendirmeye alınan “Health at a Glance 2025” raporu, Türkiye’de pratisyen ve uzman hekimlerin gelir seviyesinin, iş yükü ve çalışma koşullarıyla örtüşmediğini ortaya koydu.
Türkiye’de hekim maaşları OECD ortalamasının altında kaldı
Rapora göre pratisyen hekimlerin gelirleri OECD ortalamasının biraz altında — gelir seviyeleri ortalama çalışan maaşının yaklaşık 2 katı düzeyinde gerçekleşiyor. Ancak bu oran, birçok OECD ülkesindeki pratisyen hekim kazançlarının çok gerisinde. Türkiye’nin bu konudaki zorluğu, artan iş yüküne rağmen gelirin yeterince artmamasında.
Uzman hekimlerde ise maaş oranları nominal olarak OECD ortalamasına benzese de; yüksek enflasyon, yoğun nöbet yükü ve ağır iş temposu nedeniyle “gerçek gelir” ve yaşam kalitesi açısından ciddi makas açığı yaşanıyor.
Son 10 yıldaki reel maaş artışı yetersiz kaldı
2013–2023 arasında hekimlerin reel maaş artışı Türkiye’de oldukça düşük düzeyde kaldı. Bu süre zarfında diğer OECD ülkelerinde reel maaşlarda anlamlı artış gözlemlenirken, Türkiye’de artış pratisyen hekim için yalnızca %2,1, uzman hekim için %1,7 civarında kaldı. Bu, enflasyon karşısında maaşların alım gücünün büyük oranda eridiğini gösteriyor.
Hekim sayısı, iş yükü ve sağlık personeli eksikliği de tabloyu ağırlaştırıyor
Rapor ayrıca Türkiye’de nüfusa düşen hekim ve hemşire sayısının OECD ortalamasının oldukça altında olduğunu vurguluyor. Bu durum, mevcut hekimlerin artan hasta ve hasta yükü ile tek başlarına baş etmek zorunda kalmasına yol açıyor.
Sonuç olarak; ağır iş yükü, nöbet baskısı, düşük reel gelir ve personel eksikliği, Türkiye’de hekimlerin tükenmişlik riskini artırırken, hekimlik mesleğinin cazibesini de azaltıyor. Hekimsen bu durumu “acil sağlık sektörü reformu” olarak nitelendiriyor.
Doktorlar Haber Doktorların her şeyden haberi olacak