Son dönemde, halk arasında “akciğer sertleşmesi” olarak bilinen hastalıkların tanısında kullanılan cerrahi biyopsi yönteminin yerini, daha az invaziv bir yöntem olan “kriyobiyopsi” almaya başladı.
Nasıl uygulanıyor?
-
İşlem sırasında — örneğin Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde — akciğer dokusunun biyopsisi alınacak bölüm, 5–10 saniyeliğine eksi 70 ile eksi 100 °C arasında donduruluyor.
-
Bu dondurma işlemi, özel kriyobiyopsi kateteri aracılığıyla yapılıyor; böylece yaklaşık 0,5–1 santimetrelik doku parçaları elde edilebiliyor.
Avantajları neler?
-
Bu yöntem, açık akciğer ameliyatına kıyasla çok daha az invaziv; ameliyathane ve cerrahi müdahale gerektirmiyor.
-
İşlem sonrası hastalar genellikle aynı gün ya da en fazla bir gece hastanede kalıyor — yani iyileşme süreci ve hastanede kalış süresi kısalıyor.
-
Ayrıca, ameliyat kaynaklı enfeksiyon veya akciğer sönmesi gibi riskler azalıyor.
Ne tür hastalıklar için?
Bu biyopsi yöntemi, özellikle — direkt akciğer dokusunu tutan ve yaygın şekilde görülen — interstisyel akciğer hastalıkları grubundaki “diffüz parankimal akciğer hastalıkları” tanısı için tercih ediliyor. Bu grup, 200’den fazla hastalığı kapsıyor.
Uygulama ve yaygınlık durumu
-
Türkiye’de kriyobiyopsi yöntemi 7–8 merkezde uygulanıyor; ancak eksi 100 derecelik bu özel uygulama — şu anda — yalnızca Akdeniz Üniversitesi bünyesinde yapılıyor.
-
Bugüne dek yaklaşık 60 hasta için bu yöntemle biyopsi gerçekleştirildi.
Doktorlar Haber Doktorların her şeyden haberi olacak