Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD), her yıl 3 milyona yakın can kaybına yol açan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nın (KOAH) önlenebilir ve tedavi edilebilir olmasına rağmen tanı gecikmeleri nedeniyle ciddi bir küresel sorun hâline geldiğini açıkladı. Dernek, 2025 yılına ilişkin farkındalık teması olarak “Nefes Darlığı mı Var? KOAH’ı Düşünün” ifadesini kamuoyuna duyurdu.
“KOAH dünya çapında yılda 3 milyon can alıyor”
Bildiride, KOAH’ın nefes darlığı, kronik öksürük ve balgam üretimi ile seyrettiği ancak sıklıkla geç fark edildiği belirtildi. Hastalığın özellikle düşük gelirli bölgelerde artış gösterdiği; tütün içimi, ev içi ve dışı hava kirliliği, meslekî etkenler, yaşlanan nüfus ve çevresel koşulların riskleri artırdığı vurgulandı.
“Tanı konulamaması küresel bir problem”
Dernek açıklamasında, KOAH için en kritik sorunların arasında teşhis edilememe, yanlış teşhis ve geç tanı olgularının yer aldığına dikkat çekildi. Global veriler, KOAH’lı yetişkinlerin yaklaşık %70’inin tanı almadığını gösteriyor. Bu durum; daha ağır semptomlar, düşük yaşam kalitesi, iş gücü kaybı ve daha kötü sağlık sonuçları ile sonuçlanabiliyor.
Tanı gecikmesinin nedenleri hem hasta hem sistem kaynaklı
Derneğin değerlendirmesine göre KOAH’ın tanı süreçlerinde aksayan pek çok faktör mevcut:
-
Hastaların semptomları fark etmemesi veya bildirmemesi
-
Sağlık sistemlerinde solunum sağlığı konusunda yeterli eğitim ve kaynak bulunmaması
-
Sağlık hizmeti sunucularının KOAH tanı kriterlerine hâkim olmaması
ASYOD, özellikle aşağıdaki risk grubundaki bireylerde aktif vaka bulma stratejilerinin uygulanmasını önerdi:
-
35 yaş ve üzeri bireyler
-
Tütün kullanımı veya duman maruziyeti
-
İç ve dış ortam hava kirliliği
-
Meslekî maruziyetler
-
Genetik faktörler
-
Prematüre doğum ve erken yaşta dezavantajlı çevre koşulları
-
Solunum semptomları gösteren kişiler
“Erken tanı yaşam kalitesini belirgin şekilde iyileştirir”
Hastalığın tamamen tedavi edilmesinin şu an için mümkün olmamasına karşın, erken ve doğru tanı konulduğunda yaşam kalitesinin önemli ölçüde yükseltilebileceği belirtildi. Bu kapsamda; rutinde solunum fonksiyon testlerinin yaygınlaştırılması, uzak bölgelerde tele-sağlık uygulamalarının artırılması ve solunum sağlığı alanında uzmanlaşmış akademik eğitim programlarının genişletilmesi gerektiği vurgulandı.
KOAH’ın kökeni fetal dönemden itibaren başlıyor
Dernek bildirisine göre KOAH yalnızca sigara kullanımına bağlı bir hastalık değil. Hastalığın etiyolojisi rahim içi döneme kadar uzanıyor ve genetik ile çevresel etkileşimlerle yaşam boyunca şekilleniyor.
ASYOD’dan topluma çağrı: “Nefes Darlığı mı Var? KOAH’ı Düşünün”
Son olarak ASYOD Yönetim Kurulu tarafından kamuoyuna şu mesaj iletildi:
“KOAH, nefes darlığı, kronik balgam üretimi ve öksürüğe neden olan önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Özellikle düşük gelirli ülkelerde yaygın olan, önde gelen bir küresel katildir. KOAH, dünya çapında her yıl üç milyon can almaktadır ve bu sayının, yaşlanan nüfus ve tütün dumanı gibi risk faktörlerine sürekli maruz kalma nedeniyle artması beklenmektedir. Tütün dumanı birincil bir risk faktörü olsa da, KOAH’ın karmaşık etiyolojisi, rahim içinde başlayıp yaşam boyunca ilerleyen genetik ve çevresel faktörleri içerir. Nefes Darlığı mı Var? KOAH’ı Düşünün.”
Doktorlar Haber Doktorların her şeyden haberi olacak