Cuma , 19 Nisan 2024

Sağlık Bakanlığı’na 486 ambulans

61719_10151298654178577_735903643_n

Sağlık Bakanlığı ambulans filosunu 486 yeni araçla kuvvetlendirdi. İstanbul’daki törene Başbakan Erdoğan da katıldı.

İSTANBUL – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanlığı kara ambulansı, Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) aracı ve ambulans botlardan oluşan 486 araçlık filonun TÜYAP Fuar Alanı Otoparkı’nda düzenlenen hizmete alım törenine katıldı.

Hizmete alınan kara, deniz ve paletli 486 yeni ambulansın millete, ülkeye, tüm insanlar, şehirler için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na, verdikleri ve verecekleri hizmetlerden dolayı teşekkür etti.

Erdoğan, zaman zaman bazı sağlık kuruluşlarında, doktorlara, hemşirelere, sağlık çalışanlarına karşı yapılan insani olmayan saldırıları ve vahşeti kınayarak doktorların, hemşirelerin, sağlık görevlilerinin her zaman her yerde hastalar, yaralılar için hep şifa dağıtmaya gayret ettiğini aktardı.

Bu gayretler esnasında, sağlık çalışanları şifa ellerini uzatmaya çalışırken, o ellere yumruk, bıçak ve silah sıkılmasının affedilir yanı olmadığını vurgulayan Erdoğan, bu tür davranış içerisinde olanlara milletçe tavrın net bir şekilde konulması gerektiğini kaydetti.

”Hastalık bizim içindir ve her hastaneye giden oradan sağlıklı çıkacak diye de bir matematik olayı yoktur” diyen Erdoğan, doktor ve hemşirenin elinden geleni yaptığını, neticenin şüphesiz ki Allah’tan olduğunu ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Türkiye gerçekten çok zor dönemlerden geçti. Milletçe her alanda çok büyük yokluklar, yoksulluklar yaşadık. Ama böyle bir süreçte doktorlarımıza yapılan bu saldırıları görmezlikten gelmek mümkün değil. Vazife şehitlerine Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyorum. Bugün 15 hatta 20 yaşın altında olan gençlerimiz Türkiye’nin nereden nereye, hangi yoksulluk seviyesinden hangi zenginlik seviyesine ulaştığını belki görmediler, yaşamadılar. Ama 20 yaşın üzerindeki vatandaşlarımız Türkiye’nin nasıl değiştiğini, dönüştüğünü, türlü badireleri atlatıp buralara ulaştığını çok net olarak görüyor ve biliyorlar. Özellikle sağlık hizmetleri alanında Türkiye son 10 yılda çok büyük ilerleme kaydetti, adeta sessiz bir devrim gerçekleştirdi. Türkiye 10 yılda sağlık alanında öyle bir atılım gerçekleştirdi ki, inanın dünya bu atılımı hayranlıkla, gıptayla izliyor ve Türkiye’yi örnek alıyor. Sizlere Anadolu’da, Trakya’da değil ücra köylerde, yaylalarda, mezralarda değil, şehir merkezlerinde Ankara’da, İstanbul’da yaşananlardan örnekler vereceğim. İstiyorum ki genç kardeşlerimiz nereden nereye geldiğimizi görsünler. İstiyorum ki vatandaşlarımız bugünlere nasıl geldiğimizi tekrar hatırlasınlar. Bundan 10 yıl öncesine kadar insanlar hastalığın ızdırabını çektikleri kadar, sağlık hizmetlerinin, hastanenin ızdırabını çekiyorlardı. Biz ambulans sirenini çok nadir olarak duyuyor, ambulansı sokaklarda, caddelerde ayda yılda bir görebiliyorduk.”

‘DAMDAN DÜŞTÜK. DAMDAN DÜŞENİN HALİNDEN ANLADIK’
Acil bir durum olduğunda hiç kimsenin aklına ambulans çağırmak gelmediğini kaydeden Erdoğan, o ambulansın vaktinde ulaşacağına dair kimsenin umudu olmadığını, bunu bir Başbakan olarak kendisinin yaşadığını, 3 yaralı arkadaşının trafik kazasından sonra ambulansa adeta istifleme konularak hastaneye götürüldüğünü söyledi.

Başbakan Erdoğan, ”Damdan düştük. Damdan düştüğümüz için de işte bu göreve geldiğimizde biz bunu millete yaşatmayacağız dedik. Hasta bindir zorlukla sokağa indiriliyor, otobüsle, dolmuşla, bulunabilirse, para varsa taksiyle karga tulumba hastaneye gidiliyordu. Ama asıl çile hastaneye ulaşınca başlıyordu” ifadelerini kullandı.

Acil servislerin, odaların, yatakların dolu, doktor, hemşire ve cihaz sayısının yetersiz olduğunu anlatan Erdoğan, hastaların odadan odaya hatta hastaneden hastaneye dolaştığını, ilaç alma anına gelindiğinde orada da bir karmaşa yaşandığını, ilaçların bulunamadığını, eczane çilesinin yaşandığını bildirdi.

”Yani hastaneye sağlam giren hasta çıkıyordu ve reçetenizde yazılan ilaçların eczanelerde bakıyorsunuz yarısı var, yarısı yok. Ondan sonra da farklı eczanelere gidip o ilaçları ücretle almak zorunda kalıyordunuz” diyen Erdoğan, bazılarının hastanede iyileşse bile rehin tutulduğunu ve parasını ödeyene kadar hastaneden çıkamadığını, hatta bazılarının ölülerinin bile hastanede rehin kaldığını dile getirdi.

‘İNSANIMIZA YAKIŞAN SİSTEMİ İNŞA ETTİK’
Bu sıkıntıların büyük şehirlerde yaşandığının altını çizen Erdoğan, şu şekilde devam etti:

”Büyük şehirlerden uzaklaştıkça sağlık çilesi daha da artıyordu, katlanıyordu. Hastane bulsanız doktor, doktor bulsanız cihaz yoktu. Hepsini bulsanız ilaç yok. Kış mevsiminde yollar kapanıyor, bazen 6 ay açılmıyor. Maalesef nice hasta, köylerinde, evlerde, yollarda, kızakların üzerinde hayatını kaybediyordu. Allah’ın izniyle, milletin, sizlerin desteğiyle son 10 yılda bu manzarayı tamamen tersine çevirdik. Bizim insanımız her şeyin en iyisine fazlasıyla layıktır dedik ve adımlarımızı attık. Bizim insanımız sokakta, caddede, okulda, devlet dairesinde olduğu gibi hastanede de insanca muamele görecek, insanca hizmet alacak, devlet onun hizmetkarı olacak dedik. Azimle, kararlılıkla, samimiyetle çalıştık. Hamdolsun her alanda olduğu gibi sağlıkta da insanımıza yakışan, yaraşan sistemi inşa ettik.”

Bir yanıt yazın